Masal

Ocak 06, 2011

Büyümüş, kocaman olmuştum artık. Küçükken hep istediğim gibi, büyümüştüm. Ben büyüdükçe hayal gücüm de gitgide küçülmüştü sanki. Bir sabah bir uyanmıştım ki hiç kalmamış. Hayal kuramaz olmuşum.

Kar tanelerinin şekerden olmasını, çikolata denizinde yüzmeyi, pastadan yapılmış masal evini unutmuşum. Artık kapı pervazları tırmanılacak yerler değil silinecek yüzeyler olmuş, balkonlar konser verdiğim sahneler değil çamaşır asılan yerlermiş, karşılıklı duran sandalyelere çadır kurulmuyor çarşaf kurutuluyormuş. Büyümüşüm.

Büyük insanların büyük işleri içinde koşuştururken, çok da düşünmezken unuttuğum güzellikleri (Unutmuşsan düşünmezsin zaten.), tam da çok önemli şeyler peşindeyken .... Bir bebek girmiş hayatıma. Bir bebek. Minicik, ciddi, sanki benim bilmediğim bir çok şeyi biliyormuş gibi gözüken.

Bir bebekle birlikte minik mucizeleri görmeye başamışım yeniden. Ellerim meselâ; parmaklarımın o mucizevi hareketleri. Uzanıp tutuvermeleri istedikleri her şeyi, hiç şaşırmadan. Ağzım meselâ; binlerce sesi çıkartabilmesi. Önce sesiz bir iki ayın sonunda " A gu" yu keşfetmesi. Sonra tüm dünyayı kelimelere dökebilmesi. Ayaklarım meselâ; kocaman vücudumu taşıması heryere tüy gibi.

Unuttuğum şarkıları hatırlarken birer birer başka şeyler de gelmeye başlamış aklıma.

Bebeklerim iki olmuş. Bir düşüncelinin ardından bir pervasız dalıvermiş hayatıma. Patates, bir tatates bir papapese dönüşmüş. Lezzeti hep aynı.

Onlar öğrendikçe ben hatırlamışım. Onların kahkahalarında hatırlamışım. Onların göz yaşlarında hatırlamışım.

Şimdi biliyorum, bir daha hiç eskisi kadar büyümeyeceğim ben. Hep noel babaya inanacağım. İhtiyacım olduğunda diş perisine vermek üzere dişleri saklayacağım. Bileceğim ki "Bakağsam, göğüğüm"

Ve bir gün benim bebeklerim de büyüyecek. Büyümek sevdasına unutacaklar pek çok şeyi. Süpercan oyununun içine girip oynamayı, ejderhaları, dinazorları bile unutacaklar.

İşte bu masal onlar için. Unutmasınlar sakın diye. Ben yanlarında olmasam da unutmasınlar yağmurda yürümeyi, deniz kıyısında taş toplamayı, yılbaşı ağacı süslemeyi, kar tanelerinin altında uzanmayı, minik maceralar yaşamayı.

"Ne güzel bir gün" diyerek hayatın o sıradan , bildik ama kocaman mucizelerine her zaman kucak açsınlar...

Benzer yazılarım

5 Yorum yap

  1. E neden hüngür,hüngür ağlıyorum ben şimdi?:((

    YanıtlaSil
  2. duygularıma tercüman olan canım sevgilim ,
    sana ruhumda bir yazı yazdım, kaleme dökülence diğerleri ile birlikte sana uçup gelecek ,sana vermeyi beceremesem de biliyorum ki orda bir yerde yazdıklarımı bilirsin...
    hayır ağlamayacağım,çünkü gereksiz binlerce şeye ağlanmış hayatımızda ,tebessümle hala birşeyler hissettiğimizi unutmamak gerek...
    any

    YanıtlaSil
  3. Bu yazi her okuyusumda okadar etkiliyor ki beni...

    YanıtlaSil
  4. Bayildim ve bu robota sinir oldummmm.

    YanıtlaSil
  5. Şahane... Kalemine sağlık.... Sevgiler...

    YanıtlaSil